Nurten Öztürk

Bu isim ona babaannesinin “Kız olursa ‘Nurten’, erkek olursa ‘Mustafa’ olacak!” ültimatomundan sonra verildi. Diğer isme yazık etmek istemeyen anne ve babası, Nurten’den sonra bir de Mustafa yaptı. O sırada Almanya’nın Duisburg şehrindeydiler. Babası bir fabrikada çalışıyor, annesi evde çocuklara bakıyordu. Türkiye’de üç çocuğu daha olan çift, babaanne onları vermek istemeyince gurbet elleri terk ederek ülkelerine dönüş yaptılar. Nurten o sırada 4-5 yaşlarındaydı. Biraz daha kalsalardı, Almancayı öğrenseydi iyi olurdu.

Nurten’in ilkokuldan üniversiteye eğitim-öğretim hayatının neredeyse tamamı, yerleştikleri bu şehir olan Samsun’da geçti. Severdi bu sahil kentini ama sonradan yaşamak için seçtiği İstanbul’u daha çok sevdi.Eğitim-öğretim hayatının yüksek lisans kısmını daha çok sevdiği şehirde yaptı.

Görsel sanatlara hep bir merakı vardı. Bu merak nereden geldi bilinmez; genlerini araştırdı, ilişkili bir şey çıkmadı. Bir gün Sirkeci’de web tasarımı kursuna doğru, dükkanların camekanlarını seyrederek giderken fotoğraf makineleri satan bir dükkanın önünde durdu. “Acaba fiyatları ne durumdadır?” diye merak ederek içeri girdi. Çıktığında    elinde bir çanta vardı. Satıcı işini biliyordu, aç kalmazdı. Fotoğrafa bulaşması 2010 yılında, o işini iyi yapan satıcı sayesinde böyle olmuştu.

Annesi çocuklarını yetiştirirken sık sık kullandığı bir cümle vardı: “Sen kendini övme, başkaları seni övsün!” Nurten özgeçmişinin bu noktasında duraksadı. Sonra annesinden özür dileyerek devam etti. Evet, fotoğraf alanında aldığı bir çok ödül vardı. Belki bunları listelemeyebilirdi ama biraz değinmekten zarar gelmezdi.

Fotoğrafta ne bulduğunun cevabını kendisi de arıyor. Galiba kendi dünyası dışındaki dünyalara şahit olmayı seviyor ve kendi dünyasını görsel dille anlatmayı ilgi çekici buluyor.

Opus Rea Fotoğraf Grubu üyelik durumu : Pasif

2018 – 2019 Yedinci Mühür

2019 – 2020 Rönesans


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

error: Content is protected !!